TÜM SİYASİ PARTİ, SENDİKA, DERNEK, ODA VB. ÖRGÜT VE ÜYELERİNE ÇAĞRI VE KAMPANYA Bu yazı 8 Eylül 2024 tarihinde bagimsizumut tarafından yazılmıştır. TÜM SİYASİ PARTİ, SENDİKA, DERNEK, ODA VB. ÖRGÜT VE ÜYELERİNE ÇAĞRI VE KAMPANYA Sağcı, solcu, ulusalcı, milliyetçi, liberal, muhafazakâr fark etmeksizin hangi görüş, ideoloji ve inançtan olursa olsun; siyasi parti, sendika, dernek, oda vb örgütlerin yapıları işleyişi ve çalışması birbirlerine benzemektedir. Kararlar merkezde yönetimi elinde bulunduran kişi ya da guruplar tarafından alınır, tüm yetki merkezdedir ve atamalar merkezden yapılır. Üyeler, karar ve yönetim süreçlerinden uzak tutularak pasifleştirilmiş, merkezin aldığı kararlara ve çizdiği sınırlara itirazsız, sorgulamadan uyan, görev verildiğinde yapması gerekenleri yapan, ihtiyaç duyulduğunda destek, katkı istenen, biat ve itaat eden kişilere dönüştürülür. Örgütler bu yapılarıyla tek adam, sendika ağası, siyaset ağası gibi yüksek egolu, kibirli yöneticiler yetiştirir ve bu yöneticiler konumlarını elden ayaktan düşecek düzeyde hastalık, yaşlılık, ölüm gibi durumlar dışında pek bırakmazlar. Bu tip yöneticiler; üyelerin oluşturduğu ekonomik, sosyal çevre, güç, imkân ve olanakları kendi kişisel, grupsal çıkarları için kullanarak, bunları kişisel güce dönüştürürler. Bu gücü kaybetmemek için, koltuklarına yapışarak ellerinden gelen her şeyi yapar, hatta bu gücü kendi üyelerine karşı kullanmaktan geri durmazlar. Çoğu örgütün yapısı, örgütsel işleyiş ve alışkanlıklar, yönetici davranışları ve yasal mevzuat sistemin bu şekilde devam etmesini sağlayacak şekilde kurulmuştur. Bazı örgütler, tersine söylemlerde bulunsalar da gerçekte durumun değişmesini istemezler. Örneğin hiçbir siyasi parti, partiler yasasının değişmesi için ciddi mücadele vermez. Ne yazık ki; emek, demokrasi hak, hukuk, adalet, eşitlik, özgürlük söylemlerini en üst perdeden sürekli tekrarlayan örgütlerin durumu da pek farklı değildir. Örgütten örgüte değişiklik gösterse de, çoğunlukla örgütlerin iç işleyişi antidemokratiktir. Antidemokratik yapıdaki örgütler gerçek anlamda demokrasi mücadelesi veremez, etkili muhalefet yapamaz, demokrasiyi savunamazlar. Üyelerin çoğunluğu antidemokratik yapıdan rahatsız olsa da, genel kurul, kongre, konferans, komisyon, vb örgüt içi organlarda, bu yapıyı değiştirme şansları yoktur. Çünkü bütün işleyiş, antidemokratik yapının korunması, azınlık hâkimiyeti üzerine kurulmuştur. Bazı üyeler, olumsuzlukları görmesine rağmen, üyesi olduğu örgüte aidiyet duygusundan dolayı, başka alternatifin olmadığını ve düzenin değişmeyeceğini düşünerek duruma sessiz kalmaktadır. Örgüt içi antidemokratik işleyişin en çarpıcı örnekleri olarak, atama, yetki ve karar organlarının oluşumunu, aday belirleme şeklini, seçim sistemlerini, DELEGELİK sistemini göstere biliriz. Örgütlerdeki antidemokratik yapının değişmesi için; örgüt içi demokrasinin geliştirilmesi, üyelerin örgütlerine sahip çıkarak, söz, yetki, karar, yönetim, aday belirleme süreçlerine, çalışmalara aktif katılması, iktidarın denetim ve kontrol altında tutulması, muhalefetin korunması gibi, günümüze uyum sağlayan güncellemelerin, yeniliklerin, değişikliklerin tüzük ve programlarda yapılması gerekmektedir. Örgüte gerçek anlamda sahip çıkmak, körü körüne duygusal bağlılık demek değildir, örgütün amaçlarından uzaklaşmaması için mücadele etmek demektir. Yaşamımıza ekonomik, demokratik birçok açıdan yön veren, üyesi olduğumuz örgütlere gerçek anlamda sahip çıkabilmek için, bilinçli, sorgulayıcı bağlılığın geliştirilmesi, kişisel özgünlük ve özgürlüklerin kısıtlanmadan örgütsel sinerjiye aktarılması gerekmektedir. Gelişen teknolojide iş yeri, yerel, genel, merkez tüm seçimlerin doğrudan üyelerle yapılma ve üyelerin yönetim ve karar süreçlerine doğrudan katılma şansı varken, örgütleri ele geçirmiş kişi ve gruplar bu duruma çeşitli gerekçelerle karşı çıkar, uygulatmaz ve kendi çıkarlarına uyan DELEGELİK sisteminde ısrar ederler. Bağımsızların Umudu olarak örgüt içi demokrasinin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Bunun için; örgütleri yöneticilerin örgütü olmaktan çıkartarak üyelerin örgütü haline getirmek, başta DELEGELİK sistemi olmak üzere, tüm antidemokratik uygulamalara karşı ÇAĞRI yapıyor, KAMPANYA başlatıyoruz. İki yıl sürecek bu kampanya sonrasında örgütlerin en azından DELEGELİK sistemini ortadan kaldırarak, DOĞRUDAN SEÇİM sistemini uygulamalarını talep ediyoruz. Üyeleri örgütlerine sahip çıkarak demokratikleşmeyi sağlamak için aktif çalışmaya ve mücadele etmeye, yöneticileri de demokratik işleyişi hayata geçirmeye çağırıyoruz. Ya örgütlerde hep birlikte demokratik işleyişi sağlarız, ya da üyesiz, etkisiz, yetkisiz örgütlerle baş başa kalırız! Kontrollü, denetlenebilir iktidar, etkili muhalefet için!Demokratik örgüt, demokratik ülke için! Üyelerin söz sahibi olduğu örgüt, halkın söz sahibi olduğu ülke için! Örgüt içi demokrasi olmadan, gerçek demokrasi mücadelesi verilemez! Temsili değil doğrudan demokrasi! Delegelerle değil, üyelerle seçim! Delegelik sistemine son! #demokrasi #eşitlik #özgürlük #BagimsizlarinUmudu Bunu paylaş:Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)Bunu beğen:Beğen Yükleniyor... İlgili Yayımlanan kategori: Yazılar bagimsizumut Daha fazla YazılarYazılar kategorisinden daha fazla yazı »3. YAZ KAMPIMIZ kamp BU tamamlandı…HAYDİ KAMPA TATİLE!1 MAYIS!DOSTLUK VE DAYANIŞMA ETKİNLİĞİMİZ 07-09 HAZİRAN 2024 TARİHLERİNDE
İlk yorum yapan siz olun